| yâr yoluna / [Terza-rima] / Necla Develi 
 yâr yoluna* [Terza-rima]
 
 Güneşin ellerine kaçıncı uğurlama
 Düş kelebeklerini salarken yar yoluna
 Ağaçlar ki hüzünbaz yere düşen dal âmâ
 
 Bulut gibi ağladım bakarken yâr yoluna
 Sema’ya söylemedim kırılırken kol, kanat
 İçimi tutamadım aklı koy âr yoluna
 
 Gece sana uyandı bükülürken sol kanat(!)
 Yüzümden kuşlar göçtü dudağımı dikerken
 Vuslat dağı kuşandı toprağını yol, kanat!
 
 Türabımda yalnızlık bayrağını dikerken
 Yüzünü görmediğim küskün kor camgöbeği
 Hayra yor şafakları muştusunu dik erken
 
 
 Tüm evler gebe aşktan kesilirken göbeği
 
 Necla Develi
 
 Servet-i Fünun'un ( Edebiyat-ı Cedide) ne kadar başarılı
olduğu ( özellikle şiirde ) tartışılabilir olsa da merkezinde insan olmayan ;
sadece " sanat için sanat " anlayışının millet olarak bizim dokumuzla
çok uyuşmadığını söylemek sanırım çok yanlış olmaz.
 
 “Karşı olmak için karşı olmak “ ya da “ sevmiş olmak için
sevmek “ anlayışı Tevfik Fikret’e ömrünün son zamanlarında bir büyük vicdan
azabı olan ve o azapla öldüğü rivayet edilen Haluk’u (evladını) kaybettiren
neden midir acaba?
 
 “ Batılılaşmayı “ çağdaş olmanın kayıtsız şatsız olmazsa
olmazı kabul edenlerin bu önyargısına kendileri zamanında yaşayıp o misyona dâhil
olmayan Mehmet Akif’in batıyı ve batılıları târifindeki “ işleri dinimiz gibi,
dinleri işimiz gibi “ izahı bir cevap mıydı?
 
 Divan Edebiyatına karşı bir tarz geliştirmek isteyenlerin
Divanın dili olan aruzu ( farklı kalıplarda da olsa) kullanmaları, beyit ve
kıt’aya cephe açıp üçlü mısralarla bir şekil ortaya koymaları çok mu
anlamlıydı?
 Hadi Divanı ( dini ve dil unsurları nedeniyle) bir şekilde
anlayabiliriz ama Türk Edebiyatının geçmişten gelen öz kimliği kabul edilen
Halk Edebiyatına karşı takındıkları tavrı ne ile izah edeceğiz?
 
 Servet-i Fünun, ( yasaklanmamış olsa da) bana göre tutmayan
ve tutması mümkün olmayan bir arayıştı. Onlar “ kafiye kulak içindir “ demiş
olsa da ne gözüme ne kulağıma ne de ruhuma hitap etmedi hiçbir zaman.
 
 Elbette yukarıdaki görüşlerim burada ortaya konulan ve
bundan sonra da konulacak olan çalışma, denemelerle bağlantılı değildir. Her
tarzı en iyi şekilde denemek ve ortaya koyacağımız ürünlerden okuyucunun keyif
almasını sağlamak da unutmayacaklarımız arasında olmalıdır galiba.
 
 Teşekkürler Necla Hanım.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Yorumlar  Henüz yapılmış yorum yok 
 
 
 
 |